acil destek
0501 570 70 70
×

DR YULA SAYFASINA HOŞGELDİNİZ

10501 570 70 70 no' lu telefondan Bizimle İletişime Geçin
2 Randevu Tarihinizi Belirleyin
3 Tedavi Sürecinize Hızlıca Başlayın !

Daha fazla bilgi için info@dryula.com adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

ÇALIŞMA SAATLERİMİZ

Hafta içi 09:00 - 18:00
Cumartesi 09:00 - 18:00
Pazar Kapalı

FORGOT YOUR DETAILS?

CREATE ACCOUNT

Glutatyon hakkında bilgi almak için, Dr. Erkan Yula 'yı şimdi arayın

Bizi Aramaktan çekinmeyiniz . Hergün 09:00 - 19:00

IV Nutrisyon ve Vitamin Kokteylleri Nedir?

Bilimsel Temelli Doğal Yaklaşımlarla Tedavi
IV nutrisyon, damar içi (intra venöz- IV) verilen serum tedavisidir ve çeşitli vitamin, mineral, antioksidan, amino asitlerin tek başına veya kombinasyonu şeklinde yapılan tedavidir. Bunların kombinasyon şeklinde verilen haline ise kokteyl denmektedir.Sadece hekim kontrolünde ve önerisi ile yapılan destekleyici tedavilerdir. Bu tedaviler her kişiye uygun tedaviler değildir ve mutlaka acil müdahele gerektirecek önlemler alınarak uygulanmalıdır. Asla sağlıklı beslenmenin yerini almazlar. Doğru kombinasyon ve zamanda uygulandığında sağlığı çok güçlü destekler.

Neden Vitamin Kokteylleri Önemlidir?

Kendinizi sürekli halsiz, bitkin hissediyorsanız veya ciddi bir metabolik hızlanmaya ihtiyaç duyuyorsanız, tek kişi siz değilsiniz – nüfusun yaklaşık %90’ının en az bir temel besin maddesinden yoksun olduğu tahmin ediliyor. Dr. Yula, kimyasal ilaç veya ameliyat gerektirmeyen basit bir çözüm sunuyor. Vitamin kokteyli infüzyonlarımız, artan enerji, gelişmiş metabolik fonksiyon ve gelişmiş odaklanma sağlar. Kilo verme çabalarınıza bu minimal invaziv enjeksiyonlar da yardımcı olabilir. Hücreleriniz enjekte edilen vitaminlerin %100’ünü emerken, ağızdan verilen vitaminler toplam besin maddelerinin yalnızca yaklaşık %40’ını sağlar. Bunun nedeni, oral vitaminlerin sindirim sisteminden geçmesi ve vücudunuzun faydalarını görmeden önce besin değerlerini önemli ölçüde yok etmesidir.

21. yüzyılda sağlığınızı korumak zor bir iştir. Tükettiğimiz yiyecekler genellikle yüksek oranda işlenir ve gerçek besin değerlerinden arındırılır. Sebzeler bile koruyucu maddeler ve böcek ilaçları (pestisit) tarafından lekelenir. Modern yaşamın baş döndürücü hızlı temposu, aynı zamanda pek çok kişinin isteksizce sadece günü atlatmak için fast food ve enerji içecekleri tüketmek gibi seçimler yapmasına da neden oluyor. Vitamin kokteyli infüzyonları, modern diyetlerimizde eksik olan temel bileşenleri oluşturur.kapatılmaktadır. Kapanan noktalar üzerinde ağrılar ortaya çıkmaktadır. Bu noktaları tedavi etmeyi amaçlamaktadır. Böylelikle kapanan enerji kanalları açılarak kişi kendini sağlıklı hissedebilmektedir.

Bizi Aramaktan çekinmeyiniz . Hergün 09:00 - 20:00

IV Nutrisyon Hakkında Bilgi Almak için 7/24 Bizimle İletişime Geçebilirsiniz!

IV nutrisyon için Neler kullanılmaktadır? Nasıl Kullanabilir?

Damar içinden verilmeye uygun (IV) farklı formlarda C vitamini, Glutatyon, Alfa lipoik asit, Magnezyum, Kolin, B kompleks vitaminleri, A vitamini, D vitamini, E vitamini, folik asit, Magnezyum, Selenyum, Çinko, Bakır gibi vücudun normal metabolizması ve tamir süreçleri için gerekli unsurlar kullanılmaktadır.Sıklıkla toplar damar içerisine, izotonik serum fizyolojik ile uygulanır. Yavaş bir şekilde verilmesi gereklidir. Bu tedaviler kişiye özel planlanır ve sadece hekim kontrolünde uygulanmalıdır. Bu maddelere karşı bilinen alerji ve intolerans durumunda kullanılmamalıdır.

Iv Nutrisyon Sıkça Sorulan Sorular

Sağlık ve hastalık durumunda IV nutrisyon çok farklı amaçlarla kullanılabilir. Bu listeyi uzatmak mümkün:

  • Çeşitli vitamin, mineral ve amino asit eksiklikleri
  • Bağırsak emiliminin azaldığı durumlar
  • Kronik yorgunluk, halsizlik, enerji düşüklüğü, performans artırımı
  • Ağrı, fibromiyalji, dolaşım sistemi sorunları
  • Vücutta toksin ve ağır metal birikimi
  • Hafıza, konsatrasyon ve dikkat artırmak
  • Bağışıklık sistemi düşüklüğü, sık hastalanma
  • Hücre yenilenmesi, gençleşme, anti-aging amaçlı yaşlanma karşıtı uygulamalar
  • hormonal sistemin düzenlenmesi
  • Stres, anksiyete, kaygı, panik atak, depresyon
  • Alzheimer, demans, Parkinson hastalıkları
  • Karaciğer ve bağırsak hastalıkları…

Glutatyon, glisin, sistein ve glutamik asit amino asitlerinden oluşan vücuttaki en kuvvetli anti-oksidandır. Karaciğer tarafından üretilir ve birçok vücut işleminde yer alır.

Glutatyon, doku oluşturma ve onarma, vücutta ihtiyaç duyulan kimyasalları ve proteinleri yapma ve bağışıklık sistemi işlevinde yer alır. Hücrelerimize zarar veren serbest radikallerin etkisiz hale getirilmesi için vücudumuz antioksidan üretimi yapar. Bu antioksidanların başında ve en etkilisi glutatyon gelmektedir. Glutatyon etki göstermesi için E vitamini, Magnezyum ve çinko gibi minerallerinde yeterli olması gerekir. Yaş ile birlikte glutatyon ihtiyacı artar.

Sıklıkla yaşlanma (anti-aging), yorgunluk, alkol tüketimi, ağır metal zehirlenmesi, karaciğer hastalığı, kalp hastalığı, bağışıklık güçlendirme ve diğer birçok durum için glutatyon kullanılmaktadır.

Glutatyon tedavisi damar içi serum fizyolojik ile hızlıca verilerek gerçekleştirilir. Doz ve uygulama sıklığı hekim tarafından belirlenir.

B vitamin ailesi birçok metabolik süreci, bağışıklık sistemimizi ve sinir sistemimizin faaliyetini düzenler. B vitaminleri takım halinde çalışır o nedenle B vitamin kompleksi şekilde verilmesi çoğu durumda daha etkilidir. Bazı durumlarda bu vitaminlerin aktif, bazende yarılanma ömrü uzun olan depo formlarını kişisel ihtiyaca göre vermekteyiz.

Kişiye Özel Antioksidan Kokteyller

Her kişinin metabolik ihtiyaçları, beslenme düzeyi, bağırsak mikrobiyotası, stres düzeyi, maruz kaldıüğı ağır metal ve enfeksiyonlar farklıdır o nedenle vitamin, mineral ihtiyacıda kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Bu yüzden tedavi desteği planlanırken kişisel ihtiyaçlara ve mevcut hastalığa göre anti-oksidan kokteyl içeriği hazırlanmalıdır.

Dr. Yula, muayene ve bazı tetkiklere göre kişiye özgü kokteyl hazırlanması gerektiğini savunur ve mutlaka sağlık bakanlığı onaylı ruhsatlı ürünler tercih edilmelidir.

Yüksek doz C Vitamini Nedir? Faydaları Nelerdir?

C vitamini (ascorbic acid), portakal, greyfurt, kivi, biber ve brokoli gibi gıdalarda ve besin takviyelerinde bulunan bir besindir. C vitamini bir antioksidandır ve serbest radikallerin neden olduğu hücrelere zarar vermesini önlemeye yardımcı olur. Ayrıca kollajen yapımında önemli bir rol oynamak için enzimlerle birlikte çalışır. C vitamini ayrıca L-askorbik asit veya askorbat olarak da adlandırılır.

Kanserli kişilerde IV C vitamini kullanımına ilişkin bazı araştırmalar, bunun yaşam kalitesini iyileştirdiğini ve kanserle ilişkili yan etkileri azalttığını gösterdi.

C vitamini düşük dozda anti-oksidan, yüksek dozda pro-oksidan etki gösterir.

Yüksek doz C Vitamini IV infüzyonu, kronik sendromlardan muzdarip insanlar için hızlı ve etkili bir tedavi seçeneği sağlayabilir. Bu güçlü antioksidan, bağışıklık sistemini güçlendirebilir, iltihaplanmayı azaltabilir ve kronik durumlarla ilişkili semptomları hafifletebilir.

C vitamininin olumlu etkileri:

– Kanınızın antioksidan seviyelerini yükseltebilir, böylece doğal savunmanız iltihapla mücadelede daha iyidir. Bu, kalp hastalığı gibi kronik hastalıklara yakalanma riskinizi azaltabilir.

– Kalp hastalığı için başka bir risk faktörü olan kan basıncını düşürmeye yardımcı olduğu gösterilmiştir.

– Kandaki ürik asit miktarını azaltarak ve ağrılı gut ataklarına karşı korunmaya yardımcı olarak gut hastalarına yardımcı olabilir.

– Vücudunuzun demiri daha iyi emmesine yardımcı olarak anemi riskini azaltabilir.

– Yıllar ilerledikçe düşünme ve hafıza fonksiyonlarını koruyabilir. Güçlü bir antioksidan olan C vitamini, beyin ve sinirlerdeki oksidatif stresle savaşabilir. Düşük C vitamini seviyeleri, bozulmuş hafıza ve bilişsel performansla ilişkilendirilmiştir.

– Hamileleri kansızlık gibi doğum öncesi sağlık sorunlarından koruyarak, bebeğin büyümesini ve bağışıklık sistemini destekler.

– Katarakt ve yaşa bağlı makula dejenerasyonunu önlemeye yardımcı olduğu gösterilmiştir.

– Cildi kırışmaya, renk atmasına ve diğer yaşlanma belirtilerine karşı koruyabilir ve kollajen oluşumunu artırarak cildin yenilenmesine yardımcı olur.

– Stresin zihinsel ve fiziksel semptomlarını azaltmaya yardımcı olur.

Bizi Aramaktan çekinmeyiniz . Hergün 09:00 - 20:00

Damar içi Alfa Lipoik Asit (ALA) Tedavisi Faydaları Nelerdir?

Alfa-lipoik asit (ALA), vücut tarafından yapılan ve glikozun enerjiye dönüştürülmesine yardımcı olduğu her hücrede bulunan bir antioksidandır. ALA bazı gıda kaynaklarında bulunsa da, herhangi bir etkiye sahip olmak için yeterli konsantrasyonda değildir. Bu nedenle IV tedavi olarak veriyoruz. ALA IV infüzyon tedavisi, diyabet, kanser tedavisi, sinir hasarı veya diğer mekanizmaların neden olduğu periferik nöropati ve nöropatik ağrıyı tedavi etmek için kullanılır. ALA, kronik ağrı üzerindeki etkinliğinin yanı sıra yaşlanma karşıtı bir ajan olarak ve bunama, kanser ve diyabet tedavisinde kullanılır. Yalnızca suda (C vitamini) veya yağlı dokularda (E vitamini) çalışan diğer antioksidanların aksine, alfa-lipoik asit hem yağda hem de suda çözünür. Bu, vücudun her yerinde çalışabileceği anlamına gelir. Ek olarak, antioksidanlar serbest radikallere saldırdıkça tükenirler, ancak kanıtlar alfa-lipoik asidin bu diğer antioksidanları yeniden üretmeye ve onları tekrar aktif hale getirmeye yardımcı olabileceğini düşündürmektedir. Bunun bir örneği, vücudun serbest radikallere karşı savunmak için kullandığı ana antioksidan olan glutatyonu geri dönüştürme yeteneğidir.

Damar içi B Vitamin Kokteyli Nedir? Faydaları Nelerdir?

B vitamin ailesi birçok metabolik süreci, bağışıklık sistemimizi ve sinir sistemimizin faaliyetini düzenmesini destekler. B vitaminleri takım halinde çalışır o nedenle B vitamin kompleksi şekilde verilmesi çoğu durumda daha etkilidir. Bazı durumlarda bu vitaminlerin aktif, bazende yarılanma ömrü uzun olan depo formlarını kişisel ihtiyaca göre vermekteyiz.

Enjeksiyonlarımız Temel Vitaminlerin Bileşik Hazırlanmasından Oluşur

B vitamin ailesi birçok metabolik süreci, bağışıklık sistemimizi ve sinir sistemimizin faaliyetlerinin düzenlenmesine yardımcı olur. B vitaminleri takım halinde çalışır o nedenle B vitamin kompleksi şekilde verilmesi çoğu durumda daha etkilidir. Bazı durumlarda bu vitaminlerin aktif, bazende yarılanma ömrü uzun olan depo formlarını kişisel ihtiyaca göre vermekteyiz.

B1 (tiamin), B2, B3 ve B6 (pridoksin) Vitaminleri: Bu temel besinler sağlıklı kalp, kas ve sinir sistemi fonksiyonlarını destekler. Ayrıca yağların ve karbonhidratların parçalanmasına da yardımcı olurlar.
B12 Vitamini: İnsan vücudunda bulunan en önemli enerji artırıcı bileşiklerden biri olan B12, kırmızı kan hücrelerinin gelişimine yardımcı olur, hafızayı destekler ve metabolik işlevi artırır.
MİK (Metionin, İnositol, Kolin): Bu bileşenler, vitamin kokteyli iğnesinin karaciğeri toksinlerden arındıran unsurlarıdır. MIC ayrıca vücudun çok fazla yağ depolamasını önlemeye yardımcı olur.

 

Damar içi amino asit infüzyonu

Aminoasitler proteinlerin yapıtaşıdır. Proteinler hem metabolik süreçleri (enzimler) hemde yapısal dokunun (kollojen, bağ doku, sinir ve kas dokusu) ana bileşenidir ve vücutta sürekli üretilirler. Kaliteli  ve yeterli bir protein üretimi için yapı taşı olan amino asitlerin yeterli oranda bulunması gerekir. Bazı amino asitler vücutta üretilemez ve mutlaka dışardan alınmalıdır. Bunlara esansiyel amino asitler diyoruz: histidin, izolösin, lösin, lizin, metionin, fenilalanin, treonin, triptofan ve valin. 
Bir çok hastalıkta amino asitlerde azalmalar olduğu belirlenmiştir.
Amino asit infüzyonu (Damar İçi Tedavi) hangi durumlarda kullanılır:

- Performans artırımı ve kas kütlesinin desteği
– Anti-ging amaçlı yaşlanma karşıtı uygulamalar, kollojen sentezinin uyarılması
– Kronik yorgunluk, halsizlik, enerji düşüklüğü, performans artırımı, cinsel sorunlar
– yağ yakma ve matobolizmanın hızlandırılması
– saç ve tırnakların kuvvetlendirilmesi
– Bağırsak emiliminin azaldığı durumlar
– Ağrı, fibromiyalji, dolaşım sistemi sorunları
– Vücutta toksin ve ağır metal birikimi
– Hafıza, konsatrasyon ve dikkat artırmak
– Bağışıklık sistemi düşüklüğü, sık hastalanma
– Hücre yenilenmesi, gençleşme, anti-aging amaçlı yaşlanma karşıtı uygulamalar
– Hormonal sistemin düzenlenmesi
– Stres, anksiyete, kaygı, panik atak, depresyon
– Alzheimer, demans, Parkinson hastalıkları
– Karaciğer ve bağırsak hastalıkları…

Amino asitlerin önemli özellikleri:

1. Fenilalanin
Endorfin düzenleyicileri olduklarından, iyilik hissi ile ilişkilidir. En önemli işlevleri arasında aşırı iştahın azalması ve ağrının azalması vardır.

Fenilalanin ayrıca, uyanıklığı destekleyen, hafızayı geliştiren ve öğrenmeyi artıran ve canlılığı artıran katekolaminler, adrenalin, dopamin ve noradrenalinin sentezinde rol oynar. Bu amino asidi içeren takviyeler Parkinson, vitiligo, kronik ağrı semptomlarını iyileştirmek veya depresyonun entegre tedavisi için kullanılabilir.

2. Izolösin
Bu amino asidin eksikliği, bazı zihinsel ve fiziksel bozukluklara karışmış gibi görünmektedir. : depresyon, davranış değişiklikleri, kas kütlesinde azalma, vb. Bu AA hemoglobin ve kas dokusunun oluşumu için gereklidir ve kan şekerini ve enerji seviyelerini stabilize eder ve düzenler. Ayrıca yaraların, deri ve kemiklerin iyileşmesinde de yardımcı olur.

3. Lösin
İzolösin ve valin ile birlikte 3 dallı zincirli amino asitten (BCAA) biridir. Protein sentezinde yer alır. İnsülinin güçlü bir uyarıcısıdır, yaraların iyileşmesi ve kemiklerin iyileşmesi için gereklidir. Doğal analjezik olan enkephalin salınımını modüle eder.

4. Lizin
Vücuttaki virüslerin gelişmesini engeller ve sonuç olarak Herpes tedavisinde kullanılır. kronik yorgunluk sendromu ile ilişkili virüslerin yanı sıra. Lizin, C vitamini ile birlikte L-karnitin sentezine katılır.

Ayrıca kolajen, kemiklerde bulunan bağ dokusu, bağlar, tendonlar ve eklemler oluşturmaya da yardımcı olur. Bu, kalsiyumu destekler ve bu nedenle, çocuklarda önemlidir, çünkü kemik oluşumu için gereklidir. Ayrıca hormonların üretimine katılır ve serum trigliserit düzeylerini düşürebilir.

5. Treonin
Treonin kolajen oluşumu için gereklidir ve antikorların üretiminde yardımcı olur . Gastrointestinal sistemin normal işleyişi için de gereklidir ve glisin haline dönüştürülebilir. Merkezi sinir sisteminin bir nörotransmitteridir.

6. Triptofan
Psikiatride en çok bilinen amino asitlerden biri, çünkü serotonin ve melanin sentezinde rol oynar. Bu nedenle, ruh halinin iyileştirilmesine aktif olarak katılır ve uyku kalitesini artırmaya yardımcı olur.

7. Valine
Bu amino asit, kan-beyin bariyerini geçerken tirozin ve triptofan ile yarışır. Valin düzeyi ne kadar yüksekse, beyindeki diğer iki AA’nın seviyeleri o kadar düşük olur. Valin aktif bir şekilde bir enerji kaynağı olarak kas tarafından emilir ve kullanılır, bu nedenle kan dolaşımına girmeden önce karaciğer tarafından işlenmez.

Valin eksikliği diğer amino asitlerin (ve proteinlerin) gastrointestinal sistem tarafından daha az miktarda emilmesine neden olur.

8. Arginin
Arginin, bağışıklık sisteminin normal aktivitesi ve yara iyileşmesi için gereklidir. Ayrıca büyüme hormonunun salınmasına da katılır ve insülin ve glukagon salımını artırır. GABA’nın bir öncüsüdür, tümörlerin boyutunu azaltır ve spermatogenez için gereklidir.

9. Histidin
Hemoglobin ile ilişkisi nedeniyle anemi tedavisinde faydalıdır. Histaminin bir öncüsüdür ve bu nedenle alerjiyi tedavi etmek için kullanılmıştır. Kanın uygun pH’ının korunmasına yardımcı olur ve ayrıca romatoid artrit tedavisinde de kullanılır.

10. Metiyonin
Yağların dökülmesine aktif olarak katılır ve kandaki kolesterolü azaltmaya imkan tanır. . Saç, cilt ve tırnak bozukluklarının önlenmesine yardımcı olur. Bir antioksidandır ve RNA ve DNA sentezine katılır.

Esansiyel olmayan amino asitler
Temel amino asitler, yani insan organizması tarafından sentezlenenler, aşağıdakilerdir.

11. Aspartik asit
Aspartik asit dayanıklılık ve fiziksel performansı artırır ve kronik yorgunluk için iyidir . İki ana uyarıcı amino asitten biridir, diğeri glutamik asittir). Karaciğerin korunmasına yardımcı olur, DNA ve RNA’nın metabolizmasına katılır ve bağışıklık sistemini geliştirebilir.

12. Glutamik asit
Bir öncekiyle birlikte eksitatör amino asitlerin bir diğeri, bu yüzden birçok fonksiyonu paylaşırlar. . Fiziksel performansı artırır ve yorgunluğu azaltır. DNA ve RNA sentezi için gereklidir ve vücudun korunmasına yardımcı olur ve bağışıklık sistemini geliştirebilir.

13. Alanina
Alanin kas büyümesi için önemlidir ve kas için büyük bir enerji kaynağıdır . Şeker metabolizmasına müdahale eder, antikorların üretimi yoluyla bağışıklık sistemini arttırılmasını destekler ve bağ dokusu için gereklidir.

14. Asparajin
Asparajin, aspartik asidin ATP (adenosin trifosfat) ile birleşmesidir. . Kısa süreli bellek sürecine dahil olur, amonyağı vücuttan uzaklaştırmaya, yorgunluğu azaltır ve DNA’nın sentezine katılmaya yardımcı olur.

15. Sistein
Sistein bir antioksidandır ve radyasyona karşı korur. Serbest radikallerin üretimine neden olan kirlilik, ultraviyole ışık ve diğer fenomenler. Doğal bir “detoks” görevi görür ve cilt ve saçın büyümesi, bakımı ve onarımı için gereklidir. Amino asit taurin ve kondroitin sülfatın bir öncüsüdür. İkincisi kıkırdak ana bileşenidir.

16. Glisin
Hemoglobin yapısının bir parçasıdır ve sinir sisteminin iki ana inhibitör nörotransmitterinden biridir. (diğeri GABA’dır). Aynı zamanda enerji üretiminde rol oynayan enzimler olan sitokromların bir parçasıdır. Glikojen metabolizmasına yardımcı olan glukagon üretimine katılır.

17. Glutamin
Glutamin, MSS’deki en önemli nörotransmitterlerin ikisinin öncüsüdür : glutamat ve GABA. Normal ve sabit kan şekeri seviyelerinin korunmasına izin verir ve kas gücü ve dayanıklılığında rol oynar. Gastrointestinal fonksiyon için gereklidir.

18. Prolin
Kıkırdağın temel bileşeni ve bu nedenle eklemlerin, tendonların ve bağların sağlığının anahtarıdır . Kalbi güçlü tutmaya yardımcı olur. Prolin ana habercisi glutamattır. En göze çarpan işlevlerinden biri de cildi ve eklemleri sağlıklı tutmasıdır.

19. Serin
Antikorların ve immünoglobulinlerin üretimine yardımcı olan bağışıklık sisteminin gelişmesine katkıda bulunur. ve miyelin kılıfın gelişimine katılır. Serin kas gelişimi ve bakımı için gereklidir.

20. Tirozin
Tirozin, hormon tiroksininin bir amino asit öncüsüdür Metabolik süreçlerde yer alır. Ayrıca, büyüme hormonu ve nörotransmitterler dopamin, norepinefrin, epinefrin (adrenalin) ve serotonin, ruh hali, uyku, düşünce, konsantrasyon ve hafızanın netliğini geliştiren bir öncüdür.

Damar içi özelleşmiş Detox (arındırma-yenilenme) ve Şelasyon Tedavileri

Ne yazık ki her geçen gün farklı kimyasal madde, ağır metaller ve zehirli atıklarla dünyamız kadar bedenimiz de kirlenmekte. Bugün artık anne karnındaki bir bebekte dahi plastik partiküller tespit ediliyor. Adeta toksin çağındayız. O nedenle her kişinin toksin atma yetisini kuvvetlendirmesi (karaciğer ve bağırsak, beslenme …) ve her yıl belli sıklıkta detoks tedavi planlarının uygulanması gerekiyor.
Dr. Yula kişisel ihtiyaçlara ve özelliklere göre çeşitli Detoks ve Şelasyon protokolleri uygulamaktadır. Bu tedavinin bir kısmını ise damardan verilen ve kişinin detoks kapasitesini artıran, karaciğerini kuvvetlendiren, ağır metalleri bağlayan ve metobolizmayı destekleyen kişiye özel serum tedavileridir.

 

Damar içi Magnezyum, Çinko, Selenyum ve Mineral tedavileri

 

Mineraller, bağışıklık sistemi, kanser önleme, su metabolizması ve Asit-Baz dengesi, Enzimlerin yapı ve çalışması, kemik ve dişlerin yapısında, kas ve sinir sisteminin uyarılması gibi yüzlerce işelevde görev alırlar. Minerallerin yaşamsal önemi bulunmaktadır.
Damar içi Magnezyum tedavisi:
– Farklı etkiye sahip çeşitli magnezyum formları olsa da Magnezyum minerali ağızdan alındığında yeterince emilememektedir ve bir çok durumda magnezyumun damardan verilmesi gerekmektedir.

Yine özel hasta gruplarında Damar içi Çinko ve Selenyum takviyesi bu eksik minerallerin seviyesini hızlıca normale döndürür.
Damar içi mineral takviyesinde hangi form ve hangi kombinasyonun nasıl verileceği ayrıntılı hekim değerlendirmesi ve tetkikler ile karar verilmesi gerekmektedir.

Bizi Aramaktan çekinmeyiniz . Hergün 09:00 - 20:00

TOP