Tedaviler

Diyabet Nedir?

Diyabet seviyesini kontrol eden bir cihaz ve yanında diyabet iğnesi bulunan bir fotoğraf. Diyabet yönetimi için kullanılan bir ölçüm cihazı ve insülin iğnesini gösteren bir görüntü. Diyabet tedavisinde kullanılan araçları temsil eden bir fotoğraf: ölçüm cihazı ve insülin iğnesi.

Diyabet sadece bir “şeker hastalığı” değil; bedenin enerji yönetim sisteminde derin bir alarmdır.
Yorgunluk, sık acıkma, sisli zihin, cilt problemleri, kilo verememe… Bunların hepsi vücudun “şekerle baş edemiyorum” sinyalleridir. Oysa gerçek çözüm, sadece kan şekerini düşürmekte değil; hücrelerinizi yeniden dengelemekte yatar. Bu sayfada diyabetin ne olduğunu, neden oluştuğunu ve onu gerçekten anlamanın yollarını birlikte keşfedeceğiz.

Diyabet (Diabetes Mellitus), halk arasında “şeker hastalığı” olarak bilinen hastalıktır. Pankreasın vücut için gerekli oranda insülin üretememesi veya üretilen insülinin yeterki oranda kullanamaması şeker hastalığına neden olur. Farklı türleri vardır ancak, Tip 1 diyabet, Tip 2 diyabet, Gestasyonel diyabet (Gebelik Diyabeti) olmak üzere 3 temel tip altında toplanır. Bu hastalık çocuk ve her yaş grubunda görülebilir.

Şeker hastalığı kronik bir rahatsızlıktır. Akupunktur, ozon tedavisi gibi bütüncül tıp yöntemleri şeker hastalığını kontrol altına alınması destekler, hastanın yaşam konforunu artırır.

İnsan, yaşamını sürdürebilmesi için vücudun enerji ihtiyacını karşılaması gerekir. Vücudun enerji ihtiyacı besinler sayesinde alınan protein, karbonhidrat ve yağlar sayesinde karşılanır. Vücut karbonhidrat, protein ve yağları sindirirken “glikoz” olarak bilinen basit şekeri ortaya çıkarır. Glikoz hücreler ve tüm organlar için ana besin kaynağıdır. Hücrelerin glikozu enerjiye dönüştürmesi için, hücre içine alması gerekir. Bunun içinde pankreas bezi tarafından “insülin” hormonu salgılanır.

Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet, pankreasın yeterli insülin hormonu salgılamaması veya salgılanan insülinin yeterince kullanamaması sonucu ortaya çıkan hastalıktır. Tam adı Yunancada “şekerli idrar” anlamında  olan  Diabetes Mellitus olarak tanımlanır. Çocukluk yaşlarında dahil olmakn üzere her yaş gurubunda görülür, ancak 35-40 yaş şeker hastalığının en sık görüldüğü yaş aralığıdır.

Şeker hastalığı kendisi ölümcül değildir, ancak uzun vadede dikkat edilmez ise kalp, böbrek yetmezliği gibi ölümcül birçok hastalığın ortaya çıkmasına neden olabilir.

Belirtileri Nelerdir?

Şeker Hastalığı, toplumda yaygın rastlanan hastalıklar arasında yer alır. Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun verdiği verilere göre 11 yetişkinde biri Şeker hastasıdır. Şeker hastalığı kendini 3 ana belirtiyle gösterir. Bu belirtiler; Normalden aşırı yemek yeme, doymama hissi, sık sık idrara çıkma, ağızda kuruluk ve tatlılık hissidir. Bu üç ana belirtilerin dışında şeker hastalığının belirtileri şu şekildedir:

  • Aşırı su içme
  • Kronik yorgunluk ve halsizlik
  • Bulanık görme
  • Ayaklarda karıncalanma, uyuşma hissi
  • Yaraların geç iyileşmesi
  • Ağızda asetonu andıran koku
  • Ciltte aşırı kuruluk
  • Ciltte kaşıntı
  • İdrarda aşırı şeker

Neden Olur?

Şeker hastalığı, dünyanın her yerinde yaygın olarak görülen bir hastalıktır.  Sağlıklı insanlarda açlık kan glukoz miktarı 70-100 mg/dL aralığındadır. Ancak şeker hastalarında kan glukoz miktarı (şeker seviyesi) daha yüksek miktarda olur.

Şeker hastalığının nedenleri arasında genetik ve çevresel etkenler büyük rol oynar.

Tip 1 ve Tip 2 olarak iki temel türü olan bu hastalık, türüne göre de nedenleri değişir. Tip 1 Diyabet nedenleri arasında genetik faktörler yüksek oranda etkiliyken, Tip 2 Diyabet hastalığında stres gibi çevresel faktörlerden meydana gelir.

Diyabet Tipleri

Şeker hastalığı olarak da bilinen diyabet Tip 1, Tip 2  ve gestasyonel olarak 3 temel türde incelenir.

Tip 1 hastalarında vücudun doğal olarak insülin salınımı azdır ve genellikle genetik faktörler hastalığın nedenleri arasında yer alır. Tip 2 ve Gestasyonel diyabette ise vücut insüline karşı direnç gösterir ve kan şekerinin yükselmesine neden olur.

Tip 1 Diyabet (Şeker Hastalığı)

Tip 1,  pankreasın yeterli miktarda insülin hormonu üretememesi durumudur. Yetersiz insülin nedeniyle Kandaki şeker (glikoz) miktarı aşırı yükselir ve kişiye rahatsızlık verir.

Tip 1 çoğunlukla aileden gelir ve çocukluk döneminde ortaya çıkar.  Hasta kandaki glikoz miktarını dengelemek için insülin ilaçları kullanabilir.

Tip 1 şeker hastalığı nedenleri arasında istemsiz aşırı kilo kaybı vardır.

Tip 2 Diyabet (Şeker Hastalığı)

Tip 2, pankreasın salgıladığı insülinin hücreler tarafından kullanılmaması, direnç göstermesi nedeniyle meydana gelen şeker hastalığı  türüdür. Hücrelerin insüline direnç göstermesi sonucu kandaki glikoz (şeker) miktarı yükselir ve Tip 2 diyabete neden olur.

Aşırı kilo, hareketten uzak yaşam tarzı, aşırı stres, ilerleyen yaş, genetik faktörler Tip 2 diyabet nedenleri arasında yer alır.

Tip 2 Belirtileri

Tip 2 diyabetin başlıca belirtileri şunlardır:

  • Aşırı yorgunluk ve halsizlik
  • Aşırı susama
  • Sık sık idrara çıkma
  • Yaraların geç iyileşmesi

Gestasyonel Diyabet

Gestasyonel diyabet, gebelik-hamilelik şekeri olarak bilinen durumdur. Bazı gebeler, gebelik öncesi yeterli insülin üretebilir iken gebelik döneminde yeterli insülin üretemezler. Bu durum nedeniyle meydana gelen şeker hastalığıdır.  Geçmişinde şeker hastalığı olmayan gebelerde bile ortaya çıkabilir. 30 yaş üstü gebeler, aile öyküsünde şeker hastalığı bulunanlar ve gebelik döneminde fazla kilo alan gebeler risk grubunda yer alır.

Gizli Şeker Nedir? (İnsülin Direnci)

Gizli şeker, kişinin normal şartlarda kan şekerinin olması gereken değerden yüksek olması ama şeker hastalığı tanısı koyacak değerde olmaması  durumudur. Gizli şeker olan kişilerde Tip 2 diyabet meydana gelme riski daha fazladır. Bu nedenle gizli şeker tanısı alan kişiler doktorun önerdiği önlemleri alması önemlidir.

Şeker Hastalığı Tedavisi

Şeker hastalığı tedavisi, şeker tipine göre değişiklik gösterir.  Tip 1 şeker hastaları insülin tedavisi ve beslenme tedavisi birlikte uygulanır. Tip 1 şeker hastalarının beslenme programı ve insülin dozu uzman doktor tarafından planlanır.

Tip 2 şeker hastalarında ise  tedavide antidiyabet ilaçlar ve uygun beslenme vardır.  Şeker hastalığında bütüncül tıp yöntemlerinden yararlanılabilir. Bütüncül tıp tedavileri sayesinde kişinin yaşam konforu artıp, hastalığı kontrol altına alınabilir.

Diyabette Dr. Yula’nın Klinik Naturopatik Yaklaşımı

Diyabetin sadece semptomlarını değil, kök nedenlerini hedefleyen bütüncül bir iyileşme modeli.

🧬 Kök Nedene Odaklanırız, Sadece Şekeri Değil

Diyabet, vücudun enerji yönetim sisteminin bozulduğunu gösteren sistemik bir alarmdır. Biz bu durumu sadece kan şekeriyle sınırlı görmeyiz. Hormonlar, bağırsak florası, karaciğer metabolizması, mitokondriyal fonksiyonlar ve hatta kişinin duygu durumu bile bu tabloya katkıda bulunur. Amacımız, insülin direnci gibi yüzeydeki sonuçları değil, arkasındaki bozulmuş biyolojik döngüleri çözümlemektir.

🥦 Beslenmeyi Bir Tedavi Aracı Olarak Kullanırız

Her diyabet hastasına aynı liste verilmez. Kişiye özel olarak yapılandırdığımız tıbbi beslenme planları, hem pankreası hem de hücre içi yanıtları desteklemek için hazırlanır.
Glisemik yükü düşük, anti-inflamatuar, metabolik toksinlerden arındırıcı ve mikrobiyotayı onarıcı öğünler tercih edilir. Gerekirse ketojenik, eliminasyon, aralıklı oruç, GAPS veya anti-otoimmün protokoller uygulanır.

🦠 Bağırsak–Karaciğer Aksını Onarırız

Diyabette bağırsak geçirgenliği, disbiyozis ve karaciğer yorgunluğu neredeyse daima mevcuttur. Bu nedenle:

  • Mikrobiyom dengeleme (probiyotik, psikobiyotik, prebiyotik protokolleri)
  • Karaciğer detoksifikasyonu
  • Safra akışı ve insülin–glukagon ekseni desteği
    öncelikli hedeflerimiz arasında yer alır.

🔋 Hücre Enerjisini ve Mitokondrileri Yeniden Canlandırırız

Diyabetli bireylerde hücre içi enerji üretimi (ATP sentezi) sekteye uğramıştır. Bu durum insülin reseptörlerinin yanıtını bozar.
Biz, mitokondriyi hedefleyen özel takviyeler (örneğin: Alfa lipoik asit, koenzim Q10, L-karnitin, D-riboza, NAC, PQQ) ile hücresel iyileşmeyi başlatırız.

🧘‍♀️ Zihinsel ve Duygusal Blokajlara da Dokunuruz

Duygusal yeme, travma sonrası kilo artışı, bedeninden kopukluk… Diyabet, çoğu zaman sadece fizyolojik değil, duygusal düzeyde de bir dengesizliğin ifadesidir.
Nefes terapileri, zihin-bedeni bütünleştiren somatik teknikler, travma çözümleme uygulamaları, gerekirse EFT, NLP ve spiritüel yönelimlerle destek sağlanır.

💉 Tamamlayıcı Destekler ile Tedavi Güçlendirilir

Gerekli durumlarda tedaviye şu destekler entegre edilir:

  • Akupunktur (özellikle kulak ve scalp ile insülin duyarlılığı artışı)
  • IV vitamin ve mineral destekleri
  • Fitoterapi (berberin, tarçın, gurmar, zencefil, rezene)
  • Ozon ve frekans terapileri
  • İnflamasyon giderici protokoller

Diyabette Ozon Tedavisi

Şeker Hastalığı tedavisinde ozon tedavisi oldukça faydalı etki sağlayabilmektedir. Ozon tedavisi sayesinde hücresel metabolizmada yükselme desteklenir. Bu sayede hücrelerin insülin geçirgenliğini artırarak, kan şekeri miktarı azalması ve şeker hücre tarafından enerji olarak kullanılmaya başlanabilir.

Düzenli yapılan ozon seansları sayesinde hastaların ilaç dozları ve insülin miktarında azalma olması hedeflenir. Şeker hastalığı, hastaların bağışıklık sistemini zayıf düşürür. Ozon terapisi, zayıf düşen bağışıklığı güçlendirirerek, hastaları enfeksiyonlara karşı koruyabilmektedir.

Ozon tedavisinin şeker hastalığına faydaları şunlardır:

  • İş gücünde artış olabilir.
  • Kan şekerini düzenler, ,insülin gibi ilaç dozlarını düşürebilir.
  • Bağışıklık sistemini koruyabilir
  • Uyku düzenini iyileştirebilir.
  • Hücresel immünite ve antioksidan savunma gücünde artışa neden olabilir.
  • Mikrobik hastalıklara yakalanma riskini azaltabilir.
  • Şeker yaralarının hızlı iyileşmesini sağlayabilir.

Ozon Tedavisi ve Şeker Yararları- Diyabetik Ayak

Şeker hastalarının en sık rastladığı sağlık sorunlarından biri; kapanmayan yaralardır. Dolaşım bozukluğu ve bağışıklık sisteminin zayıf düşmesi nedeniyle diyabetik yara-şeker yaraları meydana gelir. Diyabetik yaralar kronik ve ilerleyici hastalıklardır. Özellikle ayaklarda meydana gelir. Gerekli tedavi gerçekleşmediği takdirde çok ciddi sonuçları ortaya çıkabilir.

Ozon tedavisi, hasar meydana gelen diyabetik yaralı bölgede oksijen girişinin artırarak, dolaşım sisteminin düzenlenmesine yardımcı olur.  Bu sayede diyabetik ayak yaralarının tedavisini destekler. Diyabetik ayak yaraları tedavisinde ozon torbalama yöntemiyle uygulanır.

Akupunktur ile Diyabet Tedavisi

Akupunktur, özellikle Tip 2 Diyabetin tedavisinde etkilidir. Tip 2 diyabet genetik yatkınlığın yanı sıra sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam tarzı, fazla kilo gibi nedenlerle de ortaya çıkar.  Akupunktur, hücrelerde enerji kaynakları olan mitokondrinin çalışmasını, şeker dengesini ayarlanmasını, yağların enerjiye dönüşmesini destekler ve kişinin fazla kiloları vermesine yardımcı olur. Bu sayede fazla kilo nedeniyle meydana gelmiş Tip 2 şeker hastalığı tedavisi desteklenir.

Gerçek Şifa İçeriden Başlar

Biz sizi sadece glikoz seviyenizle değil, hikâyenizle, ritminizle ve dengenizle görüyoruz.
Immunity Clinic’te diyabet tedavisi; sadece bir sayı düşürme çabası değil, bütünsel bir iyileşme yolculuğudur.

📍 Siz de bu yolculuğa başlamak isterseniz, biz buradayız. Immunity Clinic’e randevu için hemen ulaşın.

📍 Immunity Clinic– İstanbul / Fulya
🌐 www.dryula.com
📞 +90 (501)5707070

Bizi Instagram’da Takip Edin!