Bilimsel Araştırmalar, Hastalıklar, Tedaviler

Kronik Hastalıklarda Kafein ve Kafein Bağımlılığı

kronik hastalıklarda kafein

KAHVEYİ KESİN DEDİĞİMDE ŞAŞIRIYORLAR…

“Kronik yorgunluğunuz mu var?
Reflü, taşikardi, uyku problemleri, anksiyete, migren, Hashimoto, fibromiyalji?
Ve hâlâ günde 3-5 fincan kahve mi içiyorsunuz?

Peki size, kahvenin kronik hastalıkları besleyen bir tetikleyici olabileceğini söylesem?

EVET, KAHVE BİR UYARICI

Ama hastalanmış bir bedeni daha da uyararak bitiriyor.
Adrenal rezervi etkieyebilir, stres hormonu kortizolü patlatabiliyor, sinir sistemini zorluyor.
Ve siz yorgun zannederken aslında boşalmış bir sistemin alarmını duyuyorsunuz. Yüksek dozda tüketmeye devam ederseniz !!!

➡ Kahve asidiktir.
➡ Bağırsak geçirgenliğini artırabilir
➡ Uyku hormonu melatonini baskılayabilir
➡ Parasempatik onarımı bozabilir. Savaş-kaç moduna sokabilir.
➡ Tiroidi baskılayabilir ve kadınlarda östrojen dengesini bozabilir.

➡ Ve en tehlikelisi: bağımlılık yapar.

Bir fincan huzur zannettiğiniz şey, belki de yıllardır süren hastalığınızın perde arkası olabilir.

☕️ Kahve mi?
Belki de artık vedalaşmanın zamanı gelmiştir.
En azından iyileşene kadar…


🎯 Gerçek şifa için… bazen en sevdiğinle vedalaşmak gerekir. (Detoks, bağırsak onarımı, adrenal destek… kahve bağımlılığınızdan kurtulmanızı destekler.)

ŞİMDİ KAHVE HAKKINDA BİLİMSEL LİTERATÜRE BAKALIM

Kafein, dünyada en yaygın kullanılan uyarıcıdır ve çoğunlukla kahveyle alınır ve en büyük ticari sektörlerdendir. Her nekadar 400 mg/gün (yaklaşık 4 fincan kahve) sınırı genelde yetişkin sağlıklı bireyler için güvenli kabul edilse de bu durum kronik hastalığı olanlar için geçerli değildir. Zira toplumun büyük bir oranı kronik hastalığa sahiptir (migren, ağrılar, romatizma, diyabet, hipertansiyon ve kalp damar hastalıkları, mide bağırsak problemleri…). Ancak kafeinin kronik hastalıklarda etkiler kişiden kişiye genetik, metabolik ve yaşam tarzı farklılıklarına göre değişkenlik gösterir.  Yanmış kahvede (özellikle yüksek sıcaklıkta kavrulmuş ya da aşırı kızartılmış kahve çekirdeklerinde) oluşan başlıca kanserojen madde, akrilamiddir.

Bilimsel literatür, yüksek dozlar veya kronik kullanımın özellikle hassas bireylerde, uyku, anksiyete, kemik sağlığı ve gastrointestinal sistem üzerinde olumsuz sonuçlar doğurabildiğini söylemektedir. 

1. Kafein hipertansiyonu artırabilir.

Kısa vadede sistolik ve diyastolik kan basıncını artırır; uzun vadede duyarlı bireylerde hipertansiyonu tetikleyebilir.

Mesas, A. E., Leon-Munoz, L. M., Rodriguez-Artalejo, F., & Lopez-Garcia, E. (2011). The effect of coffee on blood pressure and cardiovascular disease in hypertensive individuals: A systematic review and meta-analysis. American Journal of Clinical Nutrition, 94(4), 1113–1126.

2. Kafein uykusuzluğa neden olur.

Uykuya dalmayı geciktirir, uyku süresini kısaltır ve derin uyku fazlarını bozar.

Drake, C., Roehrs, T., Shambroom, J., & Roth, T. (2013). Caffeine effects on sleep taken 0, 3, or 6 hours before going to bed. Journal of Clinical Sleep Medicine, 9(11), 1195–1200.

3. Kafein anksiyete ve panik bozuklukları kötüleştirebilir.

Yüksek dozda sempatik sinir sistemini aktive ederek anksiyeteyi tetikler, panik atağı provoke edebilir.

Lara, D. R. (2010). Caffeine, mental health, and psychiatric disorders. Journal of Alzheimer’s Disease, 20(s1), S239–S248.

4. Kafein bağırsak geçirgenliğini artırabilir.

Gastrointestinal mukozayı uyararak “leaky gut” sendromunu tetikleyebilir.

Rao, R. K., Samak, G., & Bhatnagar, S. (2020). Effects of caffeine on intestinal barrier function in human colonic epithelial cells. Physiological Reports, 8(12), e14441. https://doi.org/10.14814/phy2.1444

5. Kafein kortizol düzeylerini artırır.

Stres hormonlarını yükselterek adrenal tükenmeye ve uyku bozukluklarına zemin hazırlar.

Lovallo, W. R., Farag, N. H., Vincent, A. S., Thomas, T. L., & Wilson, M. F. (2006). Cortisol responses to mental stress, exercise, and meals following caffeine intake in men and women. Pharmacology Biochemistry and Behavior, 83(3), 441–447.

6. Kafein tiroid fonksiyonlarını baskılayabilir.

Özellikle Hashimoto gibi otoimmün tiroid hastalıklarında tiroid hormon düzeylerini etkileyebilir.

Dufour, D. R., et al. (2000). Laboratory medicine practice guidelines for the diagnosis and monitoring of thyroid disease. Thyroid, 10(7), 585–586.
(İlgili uyarılar hasta eğitim broşürlerinde belirtilmiştir.)


7. Kafein kadın hormonlarını etkileyebilir.

Östrojen metabolizmasını etkileyerek hormonal dengesizliklere neden olabilir.

Wu, A. H., et al. (2001). Caffeine intake and reproductive hormones, ovulation, and the luteal phase length. American Journal of Epidemiology, 153(11), 1095–1102. https://doi.org/10.1093/aje/153.11.1095

8. Kafein kemik yoğunluğunu azaltabilir.

Kalsiyum atılımını artırarak osteoporoz riskini artırır, özellikle menopoz sonrası kadınlarda.

Rapuri, P. B., Gallagher, J. C., Kinyamu, H. K., & Ryschon, K. L. (2001). Caffeine intake increases the rate of bone loss in elderly women and interacts with vitamin D receptor genotypes. American Journal of Clinical Nutrition, 74(5), 694–700. https://doi.org/10.1093/ajcn/74.5.694


9. Kafein metabolik sendrom bileşenlerini etkileyebilir.

İnsülin duyarlılığını azaltabilir, kan şekeri dalgalanmalarına neden olabilir.

Greenberg, J. A., Axen, K. V., Schnoll, R., & Boozer, C. N. (2005). Coffee, tea and diabetes: the role of weight loss and caffeine. International Journal of Obesity, 29(9), 1121–1129. https://doi.org/10.1038/sj.ijo.0803009


10. Kafein bağımlılık ve yoksunluk sendromuna neden olabilir.

Psikolojik ve fizyolojik bağımlılık yapar. Ani bırakıldığında baş ağrısı, yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü gibi yoksunluk semptomları görülür.

Juliano, L. M., & Griffiths, R. R. (2004). A critical review of caffeine withdrawal: empirical validation of symptoms and signs, incidence, severity, and associated features. Psychopharmacology, 176(1), 1–29. https://doi.org/10.1007/s00213-004-2000-x

11. Kafein reflü ve gastriti şiddetlendirebilir.

Mide asidini artırarak gastroözofageal reflü hastalığı (GERD) ve gastrit semptomlarını kötüleştirebilir.

Boekema, P. J., Samsom, M., van Berge Henegouwen, G. P., & Smout, A. J. (1999). Coffee and gastrointestinal function: facts and fiction. Scandinavian Journal of Gastroenterology Supplement, 230, 35–39. https://doi.org/10.1080/003655299750025925


12. Kafein kalp ritim bozukluklarını (aritmi) tetikleyebilir.

Yüksek dozlarda ventriküler ekstrasistol, taşikardi ve atriyal fibrilasyon riskini artırabilir.

Caldeira, D., Martins, C., Alves, L. B., Costa, J., & Ferreira, J. J. (2013). Caffeine does not increase the risk of atrial fibrillation: a systematic review and meta-analysis of observational studies. Heart, 99(19), 1383–1389. https://doi.org/10.1136/heartjnl-2012-303221
(Not: Düşük-orta dozlarda risk görülmezken, yüksek dozlarda hassas bireylerde tetikleyici olabilir.)


13. Kafein gebelikte düşük ve gelişim bozukluğu riskini artırabilir.

Günde 200 mg’dan fazla kafein tüketimi, düşük, düşük doğum ağırlığı ve erken doğum riskiyle ilişkilidir.

Chen, L. W., Wu, Y., Neelakantan, N., Chong, M. F., Pan, A., & van Dam, R. M. (2014). Maternal caffeine intake during pregnancy is associated with risk of low birth weight: a systematic review and dose-response meta-analysis. BMC Medicine, 12(1), 174. https://doi.org/10.1186/s12916-014-0174-6


14. Kafein glokom ve göz tansiyonunu artırabilir.

Göz içi basıncı yükseltebilir, özellikle glokom hastalarında dikkatli olunmalıdır.

Avisar, R., & Avisar, E. (2004). Effect of coffee consumption on intraocular pressure. Annals of Pharmacotherapy, 38(5), 877–879. https://doi.org/10.1345/aph.1D461


15. Kafein infertiliteye katkıda bulunabilir.

Yüksek kafein alımı kadınlarda ovulasyon bozuklukları, erkeklerde sperm kalitesinde azalma ile ilişkilendirilmiştir.

Chavarro, J. E., Rich-Edwards, J. W., Rosner, B. A., & Willett, W. C. (2009). Caffeinated and alcoholic beverage intake in relation to ovulatory disorder infertility. Epidemiology, 20(3), 374–381. https://doi.org/10.1097/EDE.0b013e31819cda9b


16. Kafein karaciğer enzimlerini etkileyebilir.

Makul dozlarda karaciğer koruyucu etkisi olsa da, yüksek dozlar detoksifikasyon fazlarını zorlayabilir.

Freedman, N. D., Park, Y., Abnet, C. C., Hollenbeck, A. R., & Sinha, R. (2012). Association of coffee drinking with total and cause-specific mortality. New England Journal of Medicine, 366(20), 1891–1904. https://doi.org/10.1056/NEJMoa1112010

18. Kafein psikotik atakları tetikleyebilir.

Yüksek dozlarda özellikle bipolar veya şizofreni öyküsü olan bireylerde psikotik belirtileri şiddetlendirebilir.

Lara, D. R. (2010). Caffeine, mental health, and psychiatric disorders. Journal of Alzheimer’s Disease, 20(s1), S239–S248. https://doi.org/10.3233/JAD-2010-1379


19. Kafein migreni tetikleyebilir.

Rebound baş ağrısı ve migren atağını provoke edebilir; sıklıkla gizli tetikleyici faktördür.

Juliano, L. M., & Griffiths, R. R. (2004). A critical review of caffeine withdrawal: empirical validation of symptoms and signs, incidence, severity, and associated features. Psychopharmacology, 176(1), 1–29. https://doi.org/10.1007/s00213-004-2000-x


20. Kafein bazı ilaçlarla etkileşime girer.

Özellikle antidepresanlar, tiroid ilaçları, osteoporoz ilaçları ve bazı antibiyotiklerle etkileşime girebilir.

Nehlig, A. (2016). Interindividual differences in caffeine metabolism and factors driving caffeine consumption. Pharmacological Reviews, 68(3), 1068–1092. https://doi.org/10.1124/pr.115.01128

Bir içerikte “Kronik Hastalıklarda Kafein ve Kafein Bağımlılığı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir